بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَإِلَى ٱلۡجِبَالِ كَيۡفَ نُصِبَتۡ ١٩

Dağlara bakmıyorlar mı, nasıl dikilmişlerdir!

– Diyanet İşleri

وَإِلَى ٱلۡأَرۡضِ كَيۡفَ سُطِحَتۡ ٢٠

Yeryüzüne bakmıyorlar mı, nasıl yayılmıştır!

– Diyanet İşleri

فَذَكِّرۡ إِنَّمَآ أَنتَ مُذَكِّرٞ ٢١

Artık sen öğüt ver! Sen ancak bir öğüt vericisin.

– Diyanet İşleri

لَّسۡتَ عَلَيۡهِم بِمُصَيۡطِرٍ ٢٢

Sen, onlar üzerinde bir zorba değilsin.

– Diyanet İşleri

إِلَّا مَن تَوَلَّىٰ وَكَفَرَ ٢٣

(23-24) Ancak, kim yüz çevirir, inkâr ederse, Allah onu en büyük azaba uğratır.

– Diyanet İşleri

فَيُعَذِّبُهُ ٱللَّهُ ٱلۡعَذَابَ ٱلۡأَكۡبَرَ ٢٤

(23-24) Ancak, kim yüz çevirir, inkâr ederse, Allah onu en büyük azaba uğratır.

– Diyanet İşleri

إِنَّ إِلَيۡنَآ إِيَابَهُمۡ ٢٥

Şüphesiz onların dönüşü ancak bizedir.

– Diyanet İşleri

ثُمَّ إِنَّ عَلَيۡنَا حِسَابَهُم ٢٦

Sonra onların sorguya çekilmesi de sadece bize aittir.

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu